AÝNOS (TÜRKÇE)
Ainos - Enez
Prof. Dr. Sait Baþaran
Enez ya da eski adýyla Ainos olarak bilinen kent, Edirne Ýlinin Ege kýyýsýnda
Meriç Nehrinin denize kavuþtuðu alanda yer almaktadýr. Enez?e Keþan üze-
rinden (60 km) ya da Ýpsala?dan (30 km) ulaþýlýr. Ýstanbul?a 270 km, Edirne?ye
ise 180 km uzaklýktadýr.
Ainos?taki kazý, araþtýrma ve restorasyon çalýþmalarý 1971-72 yýllarýnda Prof.
Dr. Afif Erzen baþkanlýðýnda Ýstanbul Üniversitesi adýna baþlatýlmýþtýr. 1978
yýlýna kadar ara verilen çalýþmalara bu tarihten itibaren yine Prof. Dr. Erzen
baþkanlýðýnda 1993 yýlýna kadar yürütülmüþtür. Baþlangýcýndan itibaren gö-
rev aldýðým Ainos kazýsýnýn baþkanlýðý T.C. Bakanlar Kurulu kararý, Kültür ve
Turizm Bakanlýðý, Kültür Varlýklarý Müzeler Genel Müdürlüðünün uygun gö-
rüþü ile 1994 yýlýnda þahsýma devredilmiþtir.
Bu günkü Enez, antik kentin üzerinde kurulmuþtur. Bundan dolayý çalýþma-
larýmýz sýnýrlý alanlarýnda gerçekleþtirilebilmektedir. Buna raðmen Ainos?ta
yürütülen arkeolojik kazýlar ve araþtýrmalarda gün ýþýðýna çýkan kalýntýlar,
baþta Trakya olmak üzere Anadolu, Ege Adalarý, Yunanistan ve Güney Doðu
Avrupa Arkeolojisine önemli katkýlar saðlamýþtýr. Ainos ören yerinde ve Hoca
Çeþme Höyüðünde yapýlan kazý ve araþtýrmalar; bölgedeki ilk yerleþimin Ne-
olitik Çað?da (MÖ. 6500 yýllarýnda) baþladýðýný, Kalkolitik ve Tunç çaðlarda de-
vam ettiðini, Demir Çað, Klasik Çaðlar, Roma, Bizans ve Osmanlý dönemlere
ait uygarlýklarýn kesintiye uðramadan günümüze kadar geliþerek ulaþtýðýný
gösteriyor. Enez ve çevresinde yeþeren uygarlýklarýn bu denli geliþmiþ olma-
sý, bölgenin ekonomik zenginliði, deniz, nehir ve kara baðlantýlý ticaret yollarýn
varlýðý ile Ainos?un Anadolu - Avrupa arasýnda doðal köprü konumunda ol-
masýnýn büyük rolü olmuþtur.
LXLMS![]()
![Click and drag to move]()
Kuruluþ yýllarýnda deniz kenarýnda yer alan Ainos, yüzyýllar süresince alüv-
yon taþýyan Meriç Nehri, aðzýný ve yataðýný hýzlý bir þekilde doldurarak deniz-
den 4.5 km uzaklaþmýþtýr. Geniþ bir alaný kaplayan deltanýn aðzýnda doðal
güzellikleriyle cazibe merkezi durumunda olan ve Enez?in turizmini olumlu
yönde etkileyen Bücürmene, Dalyan ve Taþaltý gölleri ile Enez?in kuzeyinde
Gala (Stentoris) Gölü ve Milli Parký, Armutlu ile Sýðýrcý gölleri bulunmak-
tadýr. Enez?in çevresinde yer alan bu lagünler ve diðer sulak alanlar, uzak
diyarlardan gelen çeþitli göçmen kuþlara konaklama ve üreme alanlarý su-
nuyorlar.
Çeþitli tarihlerde Ainos?a gelen seyyahlar, verimli bir arazinin ortasýnda ve
nehir yolunun aðzýnda, dýþ limanlarý ile üç tarafý duvar ve kulelerle korun-
muþ iç limanýný ve þehrin zenginliðini anlatýrlar. Bu durumun, Balkan ve Bi-
rinci Dünya savaþýna deðin devam ettiði anlaþýlýyor. 17. yüzyýlýn baþýnda halen
maddi refah düzeyi yüksek olan Enez, Balkanlarýn en güvenli limanýna sahip
ve bölgenin en geliþmiþ kentlerin baþýnda yer almýþtýr. Bu tarihlerde 300 den
fazla küçük çaplý geminin Meriç üzerinden Edirne?ye deðin gidip geldiðine,
Ege ve Marmara?nýn bütün limanlarý ile ticaret yaptýðýna dair yazýlý belgelerde
kayýtlar vardýr.
Ainos, yakýn zamanlara kadar yað, þarap, tuz, yýlan balýðý, kurutulmuþ deniz
ürünlerinin üretimini ve ticaretini yapmýþtýr. Bölgede üretilen tuzun Ainos?a
iyi bir gelir kaynaðý saðladýðý Osmanlý arþivlerinde yazýlýdýr. Antik yazarlar
Ainos?ta her çeþit meyvenin yetiþtirildiðini ancak bunlarýn en lezzetlisinin
üzüm olduðunu ifade ederler.
Rehber niteliðinde hazýrlanan bu kitapçýk, Enez?in (antik Ainos) yer üstünde gü-
nümüze kýsmen de olsa ayakta ulaþan yapý kalýntýlarýný ve bilimsel kazýlarda
gün ýþýðýna çýkartýlan taþýnabilir eserlerin bir bölümünü görüþlerinize sunarak
kentik geçmiþini tanýtmak amacýyla kaleme alýnmýþtýr.
T.C.Bakanlar Kurulu kararý ile Ainos?taki uygarlýklarýn gün ýþýðýna çýkartýlma-
sýnda yapýlan çalýþmalara maddi destek saðlayan Kültür ve Turizm Bakanlýðý
Kültür Varlýklarý ve Müzeler Genel Müdürlüðüne, Döner Sermaye Ýþletmeleri
Merkez Müdürlüðüne, Ýstanbul Üniversitesi Rektörlüðü Bilimsel Araþtýrma
Projeleri Fonuna, Türk Tarih Kurumuna, kazý çalýþmalarýmýzý maddi manevi
destekleyen merhum Edirne Valisi Fahri Yücel beyefendiye, Viyana Ainos?u
sevenler Derneði mensuplarýna þükran borçluyuz. 35 yýldan beri sürdürülen
çalýþmalarda görev alan; Kültür Bakanlýðý Yetkili uzmanlarýna, özverili gayret-
lerinden dolayý meslektaþlarýma, öðrencilerime ve kazýda çalýþan iþçilerime
teþekkür etmeyi vazgeçilmez bir gönül borcu sayarým. Kitabýn basýlmasý için
maddi kaynak saðlayan Enez Belediye baþkaný Ahmet Çayýr'a, ayrýca baþlan-
gýcýndan itibaren çalýþmalarýmýzý her alanda destekleyen geçmiþ dönemlerin
baþkanlarýna ve Almanca düzeltmeleri yapan kazý üyemiz dostum
Prof. Dr.Stefan Karwiese'ye teþekkürü bir borç bilirim.
TARÝHÇE VE KALINTILAR
Eski Çað'da Ainos olarak bilinen bugünkü Enez, Kuzey Ege sahilinde Meriç
Nehri'nin (Eski adý Hebros ) denize döküldüðü yerde, denizden 25 m. yüksek-
likte kalker bir yarýmada üzerinde kurulmuþtur. Akropol tepesi batýda, güney
batýda ve Meriç Nehri'nin aðzýna doðru olan tarafta dik yamaçlarla son bulur.
Bundan dolayý surlar bu tarafta çok iyi korunmuþtur ve denizden bakýldýðýnda
ihtiþamlý bir manzara göstermektedir.
Ýlk Çað'da Ainos, Balkanlarý Anadolu ve Ege?ye baðlayan kara, deniz ve nehir
yollarýnýn kesiþtikleri zorunlu geçiþ yolu üzerinde kurulmuþ önemli bir liman
þehriydi. Herodot, Ainos?un ilk olarak M.Ö. 7. yüzyýlda Ýzmir?in kuzeyinde yer-
leþmiþ olan Aiollar tarafýndan bir koloni olarak kurulduðundan söz etmekte-
dir. Ancak, bu tarihten önce Ainos?ta Trakyalý kabilelerin Poltyobria ve Apsint-
hos adlarýyla kurduklarý þehirler veya köy kentler bulunduðunu yine Eski Çað
yazýlý kaynaklarýndan öðreniyoruz. Ainos adýnýn etimolojisine iliþkin elimizde
netleþtirilmiþ bilgiler bulunmamaktadýr. Ancak Yazýlý kaynaklarda Ainos?un
kuruluþunda Troyalý Prens Aeneas?ýn adý geçmektedir.
Söylenceye göre Troya savaþýndan sonra Aeneas ve arkadaþlarý kendilerine
yeni bir yurt edinmek için denize açýlarak Trakya topraklarýnda yay biçimin-
deki körfeze ulaþýrlar. Aeneas, Hebros (Meriç) Nehri?nin aðzýnda övgü ya da
öykü anlamýna gelen ?Aeneadea? (Ainos) adýný verdiði þehrin temelini atar.
SMLXL
Ainos, M.Ö. 513 tarihinde Pers Kralý Darius?un Ýskitler?e karþý yaptýðý sefer sý-
rasýnda kýsa bir süre için Pers Ýmparatorluðu'nun hakimiyeti altýna girdi. Pers
Kralý Kserkes?in M.Ö. 480 yýlýnda Yunanistan'a yaptýðý seferi sýrasýnda Ainos
üzerinden geçtiði Eski Çað tarihçileri tarafýndan zikredilmektedir. Persler, Ati-
na ve müttefiklerine karþý yenilince (M.Ö. 480/479) kent tekrar baðýmsýzlýðýna
kavuþmuþtur. Atina?nýn kurduðu Attik ? Delos Deniz Birliði?ne uzun süre üye
kalan Ainos, M.Ö. 4. yüzyýlýn ortalarýnda Makedonya egemenliðine girdi. Helle-
nistik Çað'da Mýsýr?daki Ptolamaios Krallýðý'nýn hakimiyeti altýnda kalan þehir,
M.Ö. 190 yýlýnda Romalýlarýn Trakya?yý ele geçirmeleriyle Roma?ya baðlanmýþtýr.
Roma Ýmparatorluðu'nun ikiye ayrýlmasýndan sonra Trakya ve dolayýsýyla Ai-
nos, Doðu Roma Ýmparatorluðu'na (Bizanzs) baðlý olarak geliþimine devam
etmiþtir.
LXLMS![]()
![Click and drag to move]()
Enez, Bizans Çaðý'nda bölgenin baþkenti olarak çok önemli bir ticaret mer-
kezi konumundaydý. Kale surlarý 6. yüzyýlda Bizans Ýmparatoru Justinianus
tarafýndan kuzeyden gelen bazý Slav akýnlarýna karþý tamir ettirilmiþtir. Orta
Bizans Çaðý'nda ise (7.yüzyýldan itibaren) Ýmroz (Gökçe) ve Samothrakhe (Se-
madirek) adalarýný içine alan aþaðý Rodop Bölgesi'nin prenslik merkezi ol-
muþtur. Bizans Ýmparatorluðunun son döneminde þehir, Cenevizli Gattelusi
ve Doria ailelerinin hakimiyetine girmiþtir.
Bu ailelerin Enez?deki varlýklarýný belgeleyen armalar kalenin duvarlarýnda
halen yer almaktadýr. Ainos?u yöneten Doria ailesinden Palmede 1455 yýlýn-
da ölünce, kentin idaresinde iç çekiþme baþlamýþtýr. Bu tarihlerde daha önce
Ainos?ta yerleþmiþ bulunan Türklere baský uygulanmaya ve Osmanlýlara
verilmekte olan yýllýk haraç, yönetim tarafýndan verilmemeye baþlanýnca;
FATÝH SULTAN MEHMET ordusuyla, Edirne?den Ýpsala?ya geldi. Gelibolu?daki
Türk Donanmasý da HAS YUNUS BEY komutasýnda denizden Ainos?un ön-
lerine gelerek þehri kuþattý. Bu durum karþýsýnda þaþkýna dönen halk, 1456
yýlý Ocak ayýnýn sonunda, þehrin anahtarýný savaþmadan FATÝH SULTAN
MEHMET?e teslim etmiþtir.
Ainos?un kuruluþuna ve bölgedeki konumuna iliþkin bilgilere Antik Çað?ýn yazýlý
kaynaklarýnda ayrýntýlý olarak rastlanmakla birlikte, kentin Eski Çað'da eriþmiþ
olduðu yüksek kültür düzeyi burada yapýlmakta olan arkeolojik kazý ve araþtýr-
malar sonucunda ele geçen kalýntýlarla belgelenmektedir.
KALE (AKROPOL)
Antik Ainos kenti dört tepe üzerine kurulmuþtur. Tepelerin üçü güney tarafta
olup, birinin üzerinde Akropol yer almaktadýr. Antik þehir, son dönemde yapýlaþ-
madan dolayý o kadar tahrip edilmiþtir ki, eski surlarý genel çizgilerle tespit etmek
olanaksýzdýr. Antik þehrin asýl merkezi kýsmý bugünkü kale çevresinde þekillen-
miþtir.
SMXLL![]()
![Click and drag to move]()
Enez?de günümüze kadar hemen hemen tümü ayakta ve saðlam durumda
gelen en önemli kalýntýlardan biri kuþkusuz kale duvarlarý ve batýsýnda yer
alan iç liman ile mendirekleridir.
Ayný zamanda akropol tepesi ve Enez?in ilk yerleþim alaný olan kalenin biri do-
ðuda diðeri kuzeyde kemerli iki kapýsý vardýr. 740 m uzunluðu, 2 m kalýnlýðý ve
yer yer 25 m yüksekliðe ulaþan sur duvarlarý yuvarlak, dikdörtgen ve çok köþeli
kulelerle desteklenmektedir. Kalenin batýsýnda yer alan iç liman, kuzey ve güney
tarafta mendirekler ve kulelerle korunmuþtur. Güney taraftaki mendirek doðu-
batý yönünde 130 m uzanmakta, üzerinde deðiþik planlý beþ kule bulunmaktadýr.
Kuzey mendireðin günümüze kadar ayakta uzunluðu 80 m olup ucunda kare
planlý büyük bir kule vardýr. Kalýntýlar, kulenin Hellenistik Çað'da yapýldýðýný, Bi-
zans Dönemi'nde ise ilaveler yapýlarak büyütüldüðünü gösteriyor. Gerek kale
duvarlarýnda ve gerekse limaný koruyan mendirek ve kulelerde büyük hasarlar
bulunmaktadýr. Bizans ve Osmanlýlar Döneminde tamir edilen duvarlarýn güney
bölümü, Kültür ve Turizm Bakanlýðý,Kültür Varlýklarý ve Müzeler Genel Müdürlü-
ðü tarafýndan 1994 yýlýnda onarýlmýþtýr.
SLXLM![]()
![Click and drag to move]()
Kale (Akropolis) içinde bugüne kadar yapýlan açmalarda 7.50 m kalýnlý-
ðýndaki kültür topraðýnýn altýnda yer alan anakaya üzerinden ele geçen
M.Ö. 4. ve 3. bin yýllara ait piþmiþ toprak kalýntýlar, buradaki iskanýn Kal-
kolitik Çað'a deðin geri gittiðini gösteriyor. Enez (Akropolün'de en eski
yerleþmeyi temsil eden bu tabakanýn üzerinde, Grek iskanýný gösteren
kalýntýlar tespit edilmiþtir. Söz konusu kültür katlarý ile aþaðýda deðinece-
ðimiz nekropollerden ele geçen siyah ve kýrmýzý figür tekniðiyle üretilmiþ
çömlekler, Enez?in Kýta Yunanistan, Ege Adalarý ve Batý Anadolu?daki þe-
hirlerle yaptýðý ticarete ve kültür iliþkilerine tanýklýk etmektedir. Bu dö-
nemde anakaya iþlenerek dikdörtgen planlý çeþitli mekanlar ile bu günün
soðuk hava depolarýnýn benzeri olan mahzenler yapýlmýþtýr. Mahzenler
bugünkü toprak yüzeyinin 12 m altýnda, ana kayaya geniþ mekanlar biçi-
minde iþlenmiþtir. Bütün mahzenlerin tavanlarýnda çok güzel iþçilik gös-
teren yuvarlak biçimli havalandýrma bacalarýna yer verilmiþtir.
Gerek mahzenlerden ve gerekse mahzenlerin üstünde yer alan yerleþim bi-
rimlerinden, Arkaik, Klasik ve Helenistik Dönemlere ait siyah ve kýrmýzý figür
tekniði ile üretilmiþ çeþitli çanak çömlek kalýntýlarý, figürinler, plastik eserler ve
özellikle þarap kadehi olan kantharoslar yoðun olarak gün ýþýðýna çýkmýþtýr.
Ayrýca, hem akropoldeki açmalardan hem de Ainos kentinin diðer kesimle-
rinde yapýlan kazýlardan, ait olduklarý kentlerin armalarýnýn betimlendiði bin-
lerce amfora kulbunun bulunmuþ olmasý, Enez?in þarap ve zeytin yaðý üreten
bir merkez olduðunu ve deniz aþýrý kentlerle ticarete dayalý güçlü bir baðý
bulunduðunu kanýtlamaktadýr. Ainos?un, bunlarýn yaný sýra, tahýl, tuz ve özel
likle kurutulmuþ balýk ihraç ettiði, Eski Çað'ýn yazýlý kaynaklarýnda ve Osmanlý
Arþivi'nde bulunan belgelerde zikredilmektedir. Kale içinde ve antik kenttin
diðer alanlarýnda yapýlan kazý ve araþtýrmalarda ortaya çýkan eserler, Enez?in
Kýta Yunanistan, Ege Adalarý ve Batý Anadolu?daki þehirlerden etkilendiðini
göstermektedir.
FATÝH CAMÝÝ (AYASOFYA KÝLÝSESÝ)
Günümüzde Fatih Camii olarak bilinen ve Bizans dini yapýlarý arasýda önemli
bir yeri olan Ayasofya Kilise kalýntýsý Akropol'ün güney doðu ucunda yer al-
maktadýr. Kilise, apsisler hariç 21 X 38 m ölçüleri ile Ýstanbul?daki orta ve geç
dönem kiliseleri kadar büyüktür.
LXLMS![]()
![Click and drag to move]()
Yapý, 1456 yýlýnda camiye çevrilmiþ, 1965
yýlýndaki depremde yýkýldýðý için bu tarihten sonra terk edilmiþtir. Deprem sý-
rasýnda orta ve kuzey nefler yýkýlmýþtýr. Kubbesi ise daha erken dönemlerde
yýkýlmýþ olmalýdýr. Osmanlý Dönemi'nde yapýda gerçekleþtirilen özellikle pen-
cerelerin yeniden konumlandýrýlmasý, apsisler ve yan duvarlarda yüzeylerin
yenilenmesi gibi onarýmlar ile ilgili kanýtlar günümüze deðin kýsmen saðlam
gelmiþtir.
Kilisenin planý, bilinen kilise planlarýndan bazý ayrýntýlarla ayrýlmaktadýr. Ainos
kilisesi kubbeli bazilika olarak tanýmlanabilir. Naos kýsmý köþe duvarlý haç
planlý bir mekan olarak inþa edilmiþtir. Bu geniþ naosun önünde iki narteks
yer alýr. Haçýn doðu bölümünü oluþturan bemanýn iki yanýnda geniþ beþik
tonozlu pastophorion hücreleri bulunmaktadýr. Bunlar içte yarý dairesel dýþta
ise köþeli olarak biçimlendirilmiþtir. Haçýn batý kolu diðer kollara göre daha
uzundur ve yanlarýnda birer köþe mekaný yer almaktadýr. Naos, çapý 7 m olan
geniþ bir kubbe ile örtülüdür ve L biçimli 4 adet payanda ile desteklenmiþtir.
Daha geç bir dönemde kubbenin güçlendirilmesi ve aðýrlýðýn paylaþýlmasý
amacýyla payandalarýn önüne ikiþer sütun ve üzerlerine kemerler ilave edil-
miþtir.
SMXLL![]()
![Click and drag to move]()
Yapýda kullanýlan sütun gövdeleri tek parçadan oluþmaktadýr. Sütun
baþlýklarýn dört tanesi Korinth tarzda iþlenmiþ diðerleri ise piramidal biçimde
olup, yüzlerinde kabartma olarak haçlar yapýlmýþtýr. Sütun baþlýklarý 6. yüz-
yýldandýr.
Kilisede kullanýlan mermer elamanlarýn çoðu devþirmedir. Pastopforion
hücrelerinde olduðu gibi haçýn kollarý da beþik tonozlarla örtülmüþtür. Na-
osa giriþi, baþlangýçta kemerli ancak yýkýldýðý için daha sonra kemer kýsmý
kapatýlmýþ, güzel iþlenmiþ söveli bir kapý saðlýyordu. Haçýn batý kolunu oluþ-
turan bölümde yer alan köþe odalarý da uzun inþa edilmiþtir. Bu odalarýn üstü
çapraz tonozlarla örtülmüþtür. Haçýn dört kolunu ise büyük beþik tonozlar
örtmektedir. Yapýnýn iç tarafýndaki kemer ve tonoz baþlangýcýnda bazý yerleri
süslemeli bir silme çevirmektedir. Kilise, 1456 yýlýnda kuzeydeki kolun içine
kapý açýlmasý, güney kolun içine de minber ve mihrap ilave edilmesiyle ca-
miye çevrilmiþtir. Ýç narteks üç bölüme ayrýlmýþtýr. Bunun orta bölümü beþik
tonoz, yanlarý ise çapraz tonozlarla örtülmüþtür. Ýç nartekse ait batý duvarý
yýkýlmýþ olduðundan biçimi belirgin deðildir. Zarif bir revaklý cephe ile kilise-
nin önünde yer alan exonarteks, kilisenin en ilgi çekici bölümünü oluþturur.
Bu bölüm Kilise ile ayný dönemde inþa edilmiþ olmasýna raðmen, kilisenin
ana gövdesi ile organik bað içinde deðildir. Bu kýsým olasýlýkla ahþap çatý ile
örtülmüþtür. Cephesinde kullanýlan kübik biçimli sütun baþlýklarý 6. yüzyýlýn
prototipine benzetilebilir ancak bunlarýn olasýlýkla 9. veya 10. yüzyýl gibi daha
geç bir tarihe ait olmalarý gerekmektedir. Bunlarýn yüzlerinde haç ya da ro-
zetler bulunmaktadýr.
Kilise, taþ ve tuðla sýralarýndan oluþan almaþýk duvar örme tekniði ile inþa
edilmiþtir. Kilise birkaç sýra kesme taþ ve taþa göre daha geride örülmüþ bir-
kaç sýra tuðla dizisinden oluþan bir mimari özelliðe sahiptir. Bu duvar örme
tekniði, yani duvar yüzeyinden daha geride yerleþtirilen tuðla sýralarý tekniði,
11. ve 12.yüzyýl Ýstanbul mimarisinde görülür. Duvar örgüsü, kilisede kullaný-
lan tasarým ve detaylardaki zarafete, özenli iþçilik göstermektedir. Tuðlalar-
la oluþturulmuþ dekoratif þekiller ve inþaat detaylarý kilisenin Ýstanbul?daki
çaðdaþlarý ile uyumludur. Bunlar prothesis apsisinde meander, diakonikonun
güney yüzünde yarým ay alanýnda balýksýrtý ve iç apsisinde zikzak motifi ile
prothesisin kuzey yüzündeki yarým ay alaný içinde yuvarlak biçimli haç gru-
bu oluþur. Benzer detaylar Ýstanbul?da Karia Camii (Chora) ve Zeyrek Camii
(Pantokrator) yapýlarýnda görülmektedir.
LXLMS![]()
![Click and drag to move]()
Ýç duvarlarýn sývalarý üzerinde 19.yüzyýlýn kalem iþi süslemeleri bulunmak-
tadýr. Ancak dökülen son dönem sývalarýn altýndan Bizans Çað'ýna tarihle-
nen aziz resimleri ve diðer resim kalýntýlarý ortaya çýkmaktadýr. Sol yan hüc-
renin Bemaya açýlan kapý içinde halen saðlam olarak günümüze deðin ge-
lebilen koyu renk saçlý, haleli ve sakallý bir aziz resmi bulunmaktadýr. Figür
basit kýrmýzý-turuncu bir tünik giymiþtir. Erken Palaiologos dönemine aittir.
Haçýn güney kolu içinde dört aziz resmin betimlendiði bir fresk parçasý þu
anda restorasyonu yapýlmak üzere laboratuara kaldýrýlmýþtýr. Naosa giriþin
üzerindeki yarým ay içinde yeþil üzerine yapýlmýþ bir figür ve yanýnda ba-
samak üzerinde duran, olasýlýkla Meryem Ana figrünü betimleyen kýsmen
korunabilmiþ bir sahne bulunmaktadýr. Meryem Ana'nýn koyu mavi renk
elbisesi ve mor kaftaný bulunmaktadýr. Solundaki rahip düz koyu mavi tü-
nik ve yeþil kahverengi karýþýmý pelerin giymiþtir. Rahip sol elinde bir kitap
tutarken sað eliyle Meryem Anaya uzanmaktadýr. Sahnenin üst ve sol tarafý
kayýptýr. Yarým ay panelinin sað ve üstünde saðlam kalmýþ tonoz kalýntýsý
SMXLL![]()
![Click and drag to move]()
içinde yeþil zemin üzerine yapýlmýþ insan ayaklarýna ait freskler ve diðer
süslemeler vardýr. Yapýnýn güney dýþ duvarý dibinde yapýlan derin sondajda,
kilisenin yerinde daha eskiye tarihlenen kalýntýlarýn veya kiliseye ait olan ye-
nileme evrelerinin varlýðý saptanmýþtýr. Osmanlý Dönemi'nde de bir kaç kez
tamir edildiði anlaþýlan bu yapý, 1965 yýlýnda bir deprem sonucunda büyük
bir kýsmý yýkýlarak kullanýlamaz duruma gelmiþ bulunmaktadýr. Enez?deki
kazý çalýþmalarýmýz sýrasýnda kilisenin duvarlarýnda yer alan fresk ve ka-
lem iþi süslemelerin konservasyonlarý tarafýmýzca yapýlarak koruma altýna
alýnmýþtýr. Ayrýca geçmiþ yýllarda orta nefe ait yýkýlmýþ sütunlar tekrar öz-
gün yerlerine dikilerek koruma altýna alýnmýþtýr.
Akropolün diðer kesimlerinde yapýlan kazý çalýþmalarýnda Orta Çað'a tarih-
lenen iki þapel ve bir zengin evi ortaya çýkmýþtýr. Yalnýzca temel seviyesine
kadarki bölümü günümüze deðin gelebilen zengin evin, latrini, su kuyusu
ve magazinleriyle ilgi çekicidir. Temelleri taþ olan evin üst kýsýmlarýnda ah-
þap malzeme ile yapýlmýþ olup yangýn sonucu yýkýldýðý kalýntýlardan anlaþýl-
maktadýr. Evin deðiþik mekanlarýndan ve özellikle latrininden ele geçen sýrlý
kuþlu tabaklar ve kaseler, yapý kalýntýsýnýn 11/12. yüzyýllara ait olduðunu
kanýtlamaktadýr.
1 NUMARALI ÞAPEL
Kalenin kuzey batýsýnda Theotokos Chrysopege adýyla bir þapel yer almak-
tadýr. 7 x 10.50 m ölçülerinde olan þapelin kuzey duvarýnýn büyük bir kýsmý
halen ayaktadýr. Yazýlý kaynaklar þapelin 1422 yýlýnda inþa edildiðini göster-
mektedir. Tek apsis ve neften oluþan þapelin zemini dikdörtgen biçimli kalker
taþlarla döþenmiþ olup zemininin altýnda mezarlar bulunmaktadýr.
LXLMS![]()
![Click and drag to move]()
2 NUMARALI ÞAPEL (Hagios Gregorios Neokaiserias Þapeli)
Kalenin orta yerinde halen kullanýlan özel mülkiyetli evlerin kuzeyinde yer
almaktadýr. Bugünkü toprak seviyesinin 1.5 m altýnda bulunan þapel tek
apsislidir. 12. yüzyýlda inþa edilmiþtir. Ayný yüzyýlda batý tarafýna bir oda ilave
edilerek büyütülmüþtür. Duvarlarýnda ayný dönemin taþra sanatýný yansýtan
freskler yer almaktadýr. Apsisli odanýn tabaný mermer levhalarla, ilave dilen
odanýn tabaný ise piþmiþ toprak levhalar ile kaplanmýþtýr. Þapelin içinde, ola-
sýlýkla þapeli yaptýranlara ait üç adet lahit yer almaktadýr. Þapelin kuzeyinde
büyük bir avlu ve bunun kuzeyinde doðu-batý yönde uzanan bir sokak yer
almaktadýr. Her iki mekan mermer kaplamalýdýr.
PAN MAÐARASI MEZAR ÞAPELÝ (Agia Triada)
Kalenin dýþýnda, güney mendireði üzerinde yer alan ve iç limana giriþi saðla-
yan kemerli kapýnýn 15 m güney-doðusunda yer almaktadýr. Maðara giriþinin
batý duvarýna yapýlmýþ bir niþ içinde bulunan ve üzerinde Pan ile birlikte dans
eden iki Nymphe?nin betimlendiði Hellenistik Dönem'e tarihlenen mermer
kabartmadan dolayý Pan Maðarasý olarak adlandýrýlmýþtýr. Baþlangýçta Pan
kültüyle iliþkisi olan ve doðal bir yapý gösteren maðara, olasýlýkla 14. yüzyýlda
yeraltý mezar þapeline dönüþtürülmüþ ve Agia Triada adýný almýþtýr. Þapel tek
nefli olup, ekseni üzerinde apsisi ve yanlarýnda prothesis ve diakonikon apsis-
leri iþlenmiþtir. Apsisler içinde kireç harcý üzerine aziz resimlerin betimlendiði
fresklar kýsmen günümüze deðin saðlam durumda gelmiþ olmakla birlikte,
þapelin son dönemlerde kalaycý atölyesi olarak kullanýlmýþ olmasýndan dolayý,
resimlerin üstü kararmýþtýr. Apsisin ortasýnda kýrmýzý rengin ve tonlarýnýn ha-
kim olduðu haleli Meryem Ana'nýn betimi yer almaktadýr. Fresklerin diðer re-
simlerinde kýrmýzýnýn deðiþik tonlarý egemen durumda olmakla birlikte, siyah
ve özellikle gri renkler yaygýn olarak kullanýlmýþtýr. Kuzey ve giriþ duvarlarýnda
mum yakýlan iki ayrý niþ bulunmaktadýr. Baþlangýçta þapelin ekseninde yer alan
esas giriþ, sonraki tarihlerde bilinmeyen bir nedenle kapatýlmýþ ve güney duva-
rý içine baþka bir giriþ açýlmýþtýr. Tabanýnda, doðu-batý yönünde oyularak farklý
ölçülerde yapýlmýþ beþ ayrý mezar vardýr. Tavaný düzeltilmiþ olmasýna raðmen,
üstünden yol geçtiðinden içinde oluþan titreþimlerden dolayý, tavanda çatlak ve
yarýklar meydana gelmiþtir. Fresklerin konservasyonlarý yapýlmýþtýr.
ZENGÝN EV (ROMA VÝLLASI)
Ainos kazýlarýnýn önemli bir bölümünü oluþturan Roma Dönemi Villasý, Gazi
Ömer Bey Mahallesi?nde bugünkü kaymakamlýk lojmanýnýn karþýsýndaki
bahçede yer almaktadýr. Evler arasýnda özel mülkiyetli beþ ayrý parsele yayýl-
mýþ durumda bulunan villanýn yalnýzca kamulaþtýrýlan parsellerdeki bölümü
çalýþýlarak orta avlunun bir bölümü, bir oda, mutfak ve banyosu gün ýþýðýna
çýkartýlmýþtýr. Villanýn diðer birimlerinin yayýldýðý alanlarýn kamulaþtýrýlama-
mýþ olmalarý ve üzerinde yer alan binalar nedeniyle açýða çýkartýlamamýþtýr.
Bundan dolayý villanýn planýna iliþkin bilgiler eksik kalmýþtýr. Buna raðmen
buradan ele geçen buluntular villaya ait önemli bilgiler sunmaktadýr.
Avluda, ortaya çýkartýlan mozaik döþemenin mevcut uzunluðu 6.00 m geniþ-
liði ise 1.85 m dir. Bu mozaiðin iki kenarý yalnýzca beyaz teseralardan oluþan
bant þeklinde geniþ bordürlerle sýnýrlanmýþtýr. Bordürlerin içinde beyaz ve si-
yah renk teseralarla itinalý iþlenmiþ menderes motifli bantlar yer almaktadýr.
Bunlarýn arasýndaki geniþ alanda ise, dört yapraktan oluþan dairesel motif-
lere yer verilmiþtir.
Oda, villanýn kuzey bölümünde 2.50 x 4.00 m ölçülerinde zemini figürler ve
geometrik desenlerden oluþan çok renkli taþçýklarla tesseralarla döþenmiþ-
tir. Kompozisyonun odak noktasýn da üç figürden oluþan bir pano ve bunun
çevresinde ayrý ayrý çerçevelerin içine yerleþtirilmiþ geometrik betimlemeli
panolar yer alýyor. Bu ana betimlemenin etrafýný 40 cm geniþliðinde beyaz
renk (tesseralardan) taþlardan yapýlmýþ geniþ bir bordür çevrelemektedir.
Mozaiðin merkezini oluþturan bu kompozisyonun yan kenarlarýnda dikdört-
gen biçimli birer, köþelerde ise kare biçimli yine birer pano olmak üzere etra
fýna sekiz pano yerleþtirilmiþtir. Yanlarda bulunan dikdörtgen panolarýn orta-
larýna baklava dilimi ve ortasýna dört yapraklý yonca benzeri birer rozet yer-
leþtirilmiþtir. Baklava diliminin sivri köþelerine pelte (deri kaplý küçük kalkan)
yerleþtirilerek boþluklar doldurulmuþtur. Bu betimler figürlü kompozisyonun
etrafýnda yer alan dikdörtgen þekilli bütün panolarda tekrarlanmýþtýr. Figürlü
panonun köþelerinde yer alan kare biçimli panolar hasýr örgüsü biçiminde
yapýlarak kompozisyona ayrý bir güzellik katýlmýþtýr. Panolarýn dýþýný, üzerinde
spiral biçimli dalga motifinin yer aldýðý dar bir bant çevrelemektedir. Mozaik
döþemenin yapýmýnda kullanýlan taþ çeþidi, kompozisyonun tasarýmý ve ince
iþçilik, buranýn önemli bir villa olduðunu gösteriyor.
Mozaikli taban üzerinde avluya ait mimari kalýntýlarýn yaný sýra bronzdan
Nike, Serapis, giyimli kadýn heykelciði ile çeþitli küçük buluntular ve sikkeler
de ele geçmiþtir.
ROMA DÖNEMÝ CADDESÝ
Ainos kentinin merkezinde bugünkü Bekir Kara Caddesine paralel olarak
uzanýyor. Roma Çaðý'na tarihlenen cadde balýk sýrtý biçiminde tonozlu yapýl-
mýþ, üst tarafý iri taþ bloklarýyla kaplanmýþtýr. Yaðmur suyunu kanalize et-
mek için iki yanýna caddeye paralel uzanan arklar açýlmýþtýr. Ýçinden 0.60 m
geniþliðinde 0.80m yüksekliðinde kanalizasyon geçmektedir. Roma Çaðýna
tarihlenen cadde ve kanalizasyonunun Meriç Nehrine uzandýðý bu alanda yer
alan kalýntýlardan anlaþýlmaktadýr.
TAÞALTI NEKROPOLÜ
Enez kenti giriþinin solunda, Taþaltý adýyla bilinen yükseltinin yamacýnda yer
almaktadýr. Nekropolün ön safýnda anýtsal mezarlar, kaideli lahitler ve bir kah-
raman anýtý yer almaktadýr. Anýtlar M.Ö. 5 ve 4. yüzyýllara ait olmalarýna raðmen
aralarýnda yer alan lahitler Geç Hellenistik ve Erken Roma dönemlerine aittir.
Ön sýradaki bu gömü tabakasýnýn arkasýndaki yamaçta Erken Roma ile Ýlk Hý-
ristyanlýk dönemleri arasýndaki zaman dilimine tarihlenen gömü tabakalarý yer
almaktadýr. Mezar ve lahitlerde çok önemli hediyelerin yaný sýra üzerinde ziyafet
sahnelerinin betimlendiði mezar stelleri de bulunmuþtur.
HAS YUNUS BEY TÜRBESÝ (HAGÝOS EVPLOS ÞAPELÝ)
Enez?in güneyinde, Osmanlý Dönemi'ne tarihlenen mezarlýk alaný için-
de halk arasýnda Enez?in fatihi Has Yunus Bey?in Türbesi olarak bilinen
küçük bir þapel yer almaktadýr. doðu tarafta yarým yuvarlak planlý, dýþa
taþkýn ve üzeri yarým kubbe ile örtülü bir apsisi olan bu yapý, aslýnda Bi-
zans dönemi'ne tarihlenen bir mezar þapeli olarak inþa edilmiþ olmalý-
dýr. Bütün aksamlarýyla bir kilise mimarisi geleneðinin egemen olduðu
anlaþýlan bu þapelin içi, dört kolu hemen hemen eþit ölçülerde yapýlmýþ
bir haç biçimindedir. Ýçten içe ölçüleri, doðu-batý, 5.8, kuzey-güney 5.1 m.
dir. Bu plan tertibi dýþarýya da aksettiðinden bina Hýristiyan mimarisinde
serbest haç þeklinde denilen mimari tipe girmekte ve böylece eski me-
zar geleneðinin bir örneði olduðunu ortaya koymaktadýr. Haçýn kollarýnýn
her birinin üzeri beþik tonozla örtülmüþ, tam ortada ise pandantifli kubbe
yükselmektedir.
1.65 m yüksekliði olan kubbenin dört tarafýnda 15 x 60 cm ölçülerinde
dört pencere aralýðý vardýr. Binanýn doðu tarafýnda yarým yuvarlak planlý,
dýþa taþkýn ve üzeri yarým kubbe ile örtülü bir apsis bulumaktadýr. Bi-
nanýn planý ve yapý karakteri Bizans eseri özelliklerini yansýtmaktadýr.
Esas giriþi batýda iken, türbeye çevrilmesinden sonra bu giriþ kapatýlmýþ
ve haçýn kuzey koluna kapý açýlmýþtýr. Haçýn güney kolu içinde basit bir
sanduka yer almaktadýr. Bu þapelin yakýn benzerlerine Ravenna?da 450-
452 yýllarýnda yapýlan Gala Placidia mausoleumudur. Enez?deki yapýya çok
benzeyen baþka bir örnek de Karadað?da Doclea?da görülür. Ayrýca ayný
tip þapellere Karaman?ýn yakýnýndaki Karadað?da Madenþehir?de ve Orta
Anadolu?da da rastlanmaktadýr.
KRAL KIZI BAZÝLÝKASI
Enez?in güneydoðusunda, antik Ainos?un iki limanýndan biri olan bugünkü
Taþaltý Gölü?nün batý yamacýnda, Kral Kýzý olarak bilinen mevkidedir. 30 m
uzunluðundaki Bazilika, üç nefli olup nefler arasýnda pastophorion yer al-
maktadýr. Son yýllarda yapýlan kazýlar ve araþtýrmalar bazilikanýn þu ana
kadar yedi yapý safhasý geçirdiðini ve en eski yapý katýnýn Roma Dönemi'ne
kadar geri gittiðini göstermiþtir. Orta nefte taban döþemesi seviyesinin altýnda
kayaya oyulmuþ üç niþten oluþturulan bir çeþme ortaya çýkmýþtýr. Temelle-
rinden ele geçen 10 altýn sikkeden dolayý bazilikanýn son evresinin 12.yüzyýla
ait olduðu anlaþýlmýþtýr. Bazilikanýn inþaatýnda kullanýlan mermer bloklar,
Marmara Adasý ile Semadirek?ten getirilmiþtir.
ÇATALTEPE TÜMÜLÜSÜ
Enez?in doðusunda, 10 m yüksekliðindeki bir tepenin güneydoðu tarafýnda
yer alýyor.
Mezar odasý, kuzeybatý-güneydoðu yönünde düzenlenmiþ olup, dromosu ve
kapýsý güneydoðuya bakmaktadýr. Odanýn üst örtüsünü oluþturan tonoza ait
taþlar, odanýn içine çökmüþ durumda bulunmuþtur. Oda, 4.70 m uzunluðun-
da, 3.25 m geniþliðinde, tonozun tepe noktasýna kadar olan yüksekliði 4.00
m dir. Kuzeybatý duvarý beþik tonozun baþlangýç noktasýna kadar olan bölü-
mü, günümüze deðin ayakta saðlam gelmiþtir Diðer duvarlarýn üst kýsýmlarý
tepenin eðimi doðrultusunda yýkýlmýþtýr. Duvar kalýnlýklarý genel olarak 0.55
metredir. Zemin üzerinde yer alan birinci taþ sýrasý 1 cm, üzerine oturan ikinci
taþ sýrasý ise 0.5 cm içe doðru çekilerek 25 cm geniþlikte üst üste gelen kade-
meli silmeler yapýlmýþtýr. Bunlarýn üstüne oturtulan duvarlar 2.00 m yüksek-
liðe kadar düz çýkmaktadýr. Bu yükseklikten sonra içe doðru orantýlý biçimde
daraltýlarak yarým daire þekilli beþik tonoz oluþturulmuþtur. Duvarlardan
tonoza geçiþte, mezar odasýný 27 cm eninde bir kýsmý halen özgün yerinde
duran üç oluklu dört þeritli yatay bir silme çevrelemektedir. Mezar odasýnýn
giriþ kapýsý 0.90 m geniþliðindedir. Kapýnýn önünde uzanan dromosun yalnýz-
ca batý duvarý yapýlmýþtýr. Diðer duvara iliþkin herhangi bir veri bulunmamýþ
olmasý, bu duvarýn yapýlmadýðýný göstermektedir. Dromosun batý tarafýnda
yer alan duvarýn günümüze kadar saðlam durumda gelen bölümünün
mevcut uzunluðu 4.20 m?dir.
Mezar odasýnýn sað tarafýnda iri blok taþlardan yapýlmýþ taban döþemesinin
arasýna gömülmüþ vaziyette kuzeybatý-güneydoðu yönünde beyaz mermer-
den bir lahit yerleþtirilmiþtir. Uzunluðu 2.30 m, geniþliði 0.95 m, derinliði 1.30
m olan lahdin üstünü semerdam biçimli iki adet kapak örtmektedir. Biri di-
ðerinden daha büyük yapýlmýþ olan kapaklarýn tekneye oturtulduklarý kenar-
larýna kare kesitli birer oluk açýlmýþtýr.
Ayný þekilde, oluðun oturabilmesi için lahit teknesinin aðýz kenarlarýna
ince þerit biçiminde iki tarafý düzgün kesilmiþ inceltilmiþ kenar yapýlmýþ-
týr. Odanýn sol tarafýnda ise içten içe uzunluðu 2.40 m, geniþliði 0.70 m,
derinliði ise 1.10 m, kenar kalýnlýðý 12 cm olan kalker taþýndan yapýlmýþ
baþka bir lahit yer alýyor. Kapaklarý bulunmayan lahdin içi ve üst kenarlarý
beyaz renkli ince bir sýva ile sývanarak mermer taklidi yapýlmýþtýr. Her iki
lahit içinden herhangi bir buluntu ya da kemik kalýntýsýnýn ele geçmemiþ
olmasý ilginçtir. Mezar odasý büyük olasýlýkla kullanýlmadan yýkýlmýþ ol-
malýdýr.
Mezar odasýnýn yapýmýnda kullanýlan tüf taþýnýn cinsi kötü olmasýna rað-
men, taþ iþçiliði oldukça güzeldir. Duvarlar, büyük panolar biçiminde ince
kum katkýlý kireç harcýyla sývandýktan sonra üstü beyaz renk badana yapýl-
mýþtýr. Bu yapýsýyla duvarlara mermer kaplama süsü verilmiþtir.
Tümülüsün batý ve güney eteklerinde aralýklý olarak yapýlan açmalarda, çevre-
sine moloz taþ ve kireç harcý kullanýlarak 1.00 m yüksekliðinde koruma duvarý
yapýldýðý görülmüþtür. Bu duvarlarýn yapýmýnda, iç ve dýþ cephede nispeten
büyük taþlar kullanýlmýþ, aralarý ise daha küçük taþlarla doldurulmuþ olup,
sandýk duvar tekniðinde inþa edilmiþtir. Duvarlarýn kalýnlýklarý her yerde
ayný olmayýp 60-90 cm?ler arasýnda deðiþmektedir. Topraðýn kaymasýný
önlemek amacýyla yapýldýðý anlaþýlan duvarlar özensizdir. Mezar odasýnýn
kuzeydoðusunda þölen yeri ve bir lahit ortaya çýkmýþtýr. Tümülüsten ele ge-
çen sikkeler ve keramik kap parçalarý, mezar odasý ile þölen yerinin M.Ö. 4.
yüzyýla ait olduklarýný göstermiþtir.
BÜYÜK SANCAKTEPE TÜMÜLÜSÜ
Taþaltý Gölünün doðusundaki hafif engebeli arazi üzerinde, 25 m yüksek-
liðinde çapý 100 m olaðanüstü büyüklüðe sahip tümülüs yer almaktadýr.
Bu büyüklükteki bir tümülüsün, Ainos?un kurucusu, kralý ya da prense ait
olmalýdýr.
Yukarýda bir bölümünü verdiðimiz kalýntýlarýn dýþýnda Enez?in içinde ve yakýn
çevresinde önemli kültürel kalýntýlar bulunmaktadýr. Manastýrlar ve diðerleri
Enez?in Eski Çaðdaki maddi ve kültürel zenginliðini gösteren önemli kalýntý-
lardýr.
KALE HAMAMI
Kalenin kuzeyinde sur duvarýna
yaklaþýk 40 m mesafede özel mül-
kiyetli bir arsanýn içinde yer alýyor.
Dikdörtgen planlý (10.6 x 8 m boyut-
larýnda) hamamýn giriþinde mih-
raplý bir ibadet yeri, soyunma odasý,
biri dikdörtgen, ikisi kare planlý üç
yýkanma odasý ile dikdörtgen planlý
su deposu bulunmaktadýr. Yýkýntý
durumda olan hamamýn duvar-
larý tonoz ve kubbe baþlangýcýna
kadar korunmuþ, üst kýsýmlarý ise
yýkýlmýþtýr. Kapýlarda kullanýlan siv-
ri kemer ve duvarlarýn örgüsü ile
mimari yapým tekniði hamamýn
Enez?de, Beylikler Dönemi'ne ait
tek yapý kalýntýsý olmasý dolayýsýyla
önemlidir.
KÝLÝSE KALINTISI
Bugün pazar yerinin doðusunda özel mülkiyetli bahçe içinde yer alýyor.
Kilisenin yalnýzca apsisi ile doðu duvarý ayakta kalmýþtýr. Dýþtan beþ kö-
þeli ve muntazam kesme taþlardan yapýlmýþ olan apsis içten yarým daire
biçimindedir. Çevresinde kiliseye ait daðýnýk mermer kalýntýlar bulunmak-
tadýr.
KAYA ÞAPELÝ (Panagia Phaneromene)
Gazi Ömer Bey mahallesinin güneyindeki tepenin güneybatý yamacýnda kaya
oyularak yapýlmýþtýr. Þapel tek neften ve bir apsisten oluþmaktadýr. 8.65 x 4.5
m ölçülerinde olan þapelin tavaný muntazam deðildir.
KERVANSARAY
Enez?e 7 km uzaklýkta, sahilde, Gümrük adý verilen mevkide yer almaktadýr.
Halk arasýnda Ýngiliz Kýþlasý olarak bilinen Kervansaray 18. yüzyýldan kalma-
dýr. 110 m uzunluðunda 15 m geniþliðinde, iki katlýdýr. Dýþ duvarlarý yer yer
çatýya kadar saðlam olan yapý 5 ayrý birimden oluþmaktadýr.
YOLLAR VE KÖPRÜLER
Enez, Eski Çað'da çifte limanlý olarak ünlenmiþti. Meriç Nehri 18. yüzyýla de-
ðin seyrüsefere açýktý ve bu su yolu ile Balkanlar'a ve Karadeniz'e rahatlýkla
ulaþýlabiliyordu. Tarih boyunca Balkanlar'ýn ve Trakya?nýn ithalat ve ihracatý-
ný üstlenmiþ olan Meriç Nehri alüvyon sürükleyerek aðzýný doldurunca bu
su yolu ve limanlar kullanýlamaz duruma gelmiþtir. Enez?de bu yollarla bir-
likte Eski Çað'da kara yolu aðý da geliþmiþti. Bunlarýn en önemlisi ve halen
ayakta bulunaný yöre halký arasýnda ?Baba Öldüren Kaldýrým? olarak bilinen,
Enez ? Fere arasýný birleþtiren, büyük blok taþlarla döþenmiþ yoldur. Enez?den
baþlayan yol Hisarlý daðýn etekleri ile Gala gölü arasýndaki yamaçtan kuzeye
ilerleyerek, Döken Çiftliði'nde kuzey batýya doðru kývrýlýr. Bu kesimde Gala ile
Armutlu Gölleri arasýndan geçerek Fere?de, Ýstanbul-Roma arasýnda iki bað-
lantýyý saðlayan askeri ve ticaret yolu olan Via Egnatia ile birleþir. Yol güzerga-
hý üzerinde yer yer köprüler ve istasyonlar da yer almaktadýr.
Yukarýda kýsaca tanýtýlan kalýntýlar dýþýnda Enez ve çevresinde, burada yer
veremediðimiz önemli birçok kültür varlýðý bulunmaktadýr. Elimize geçen
buluntular, antik Ainos kentinin kuruluþundan itibaren devamlý yerleþildiðini,
toprak altýnda saklý durumda taban döþemeleri mermer ya da mozaiklerle
kaplý, duvarlarýnda resimleri olan Roma Dönemi villalarý, hamamlar, mezar
ve kahraman anýtlarý, tapýnaklar, kanalizasyonu olan mermer ya da taþ kap-
lamalý caddelerin olduðunu gösteriyor. Þehir dýþýnda ise, Neolitik, Kalkolitik,
Tunç ve Demir çaðlarýnda bölgenin yerleþildiðini gösteren höyükler, mezar
anýtý tümülüsler, kentler arasýný birleþtiren yollar, köprüler, manastýrlar, li-
manlar Ainos?un bir kültür ve sanat merkezi olduðunu kanýtlamaktadýr.