Filiz KAPTAN

Kimler geldi kimler geçti bugüne kadar, ne çok medeniyetlere tanýk oldu, ev sahipliði yaptý ? Hepsini de gönül hoþluðu ile aðýrlamýþ  olmalý ki, taliplisi çok oldu Enez'in.Trak  kabilesinden tutun da Aiollar'a, Mytileneniler'e Kymeliler'e, sonrasýnda Pers Ýmparatorluðu'ndan  Ptolemasyonlar'a, Romalýlar'a, Bizans Imparatorluðu'ndan  Cenovalýlar'a ve nihayet Osmanlý Ýmparatorluðu'na kadar, herkes  suyunu içmiþ, ekmeðini yemiþ  ve eminim o muhteþem denizine hayran olmuþ, o güzelim kasaba için canýný ortaya koymuþtur. Hoþ,  biz hazýra konduk ama kýymetini biliyoruz elbette. En azýndan oradan gelip  geçmiþ medeniyetlerin kalýntýlarýný, evlerimizin birkaç yüz metre ilerisindeki -hem de yýllardýr-  kalede kazý çalýþmalarý ile çýkarýp gözler önüne serdiklerinde, bizden önceki sahiplerine "siz de yaþadýnýz tamam ama artýk Enez  bizim"  deyip bir gönül göndermesi yapýyoruz. 

Düþünüyorum da ; Pers Ýmparatoru Ali Galip'i tanýsa idi, Cenovalýlar postacý Mahmut abiyi bilse idi mesela; kendilerini ayný döneme  taþýyýp bir kez de Enez'i bu hali ile yaþamak için neler vermezdi kimbilir? Çok mu abarttým ya da çok mu ütopik oldu dersiniz, olsun varsýn,  Enez'de yaþamýþ ve  Enez'e damgasýný vurarak göçmüþ  ve bana göre  her biri kendi içinde bir yaþam sanatý sergilemiþ,  yaþam ustasý Enez'liler için çok daha uç benzetmeler yapýlsa yeridir bence..

Sanýrým Kartopu Derneði'nin facebook sayfasýnda paylaþýlmýþtý, dörtlüðü aynen aktarýyorum; 

ENEZ'DEN GEÇÝLMEZ,

ENEZ'E GÝDÝLÝR...

BAKARSIN KÝ YOL BÝTMÝÞ,

BÝR YANIN GÖL, BÝR YANIN NEHÝR..

YÜZÜN DENÝZDÝR..

Yusuf KILIÇ / Keþan

Bu dörtlüðü yazan Yusuf Kýlýç'ý alkýþlýyorum ve teþekkür ediyorum, Enez ancak bu kadar güzel anlatýlabilirdi zira. "Enez'den geçilmez, gidilir" ne kadar hoþ bir ayrýcalýk, ne kadar güzel bir üstünlüktür bu Enez için..Sýrf  bu nedenle bile Enez'e gidilir, gidilmeli, gidilecek-mi-?

Yazýmýn baþlýðý  "Yaþamýn Kýyýsýnda Bir Kasaba"...  Nelerin kýyýsýnda ve sýnýrýnda  deðil ki aslýnda? Ege denizinin kýyýsýnda, Meriç nehrinin kýyýsýnda, Gala gölünün kýyýsýnda, Yunanistan sýnýrýnda..Hep bir þeylerin bittiði -ya da belki tam tersi  baþladýðý- yerde , yüreklere vuran küçücük dalgalarýn kýyýsýnda, velhasýl; yaþamýn kýyýsýnda bir kasaba ve kim bilir belki de sýrf bu nedenle yaþamýn tam da ortasýnda bir yerlerde.. Ayrýmýna varmak için önce Enez'de yaþamýþ olmak, ekmeðini yemek, suyunu içmek, denizine girmek, balýðýný yemek,  kalesinden güneþin batýþýný seyretmek,  poyrazýnda üþümek   ve kýsacasý ben Enezli'yim demek gerek...

"Enez'in meydanýna bir soba kurulsa herkes ýsýnabilir!"...Bu cümle son yýllarda duyduðum,  dogduðum büyüdüðüm güzel Enez  için söylenebilecek en sýcak, en hoþ ve en samimi bir cümle olarak hafýzama kazýndý, söyleyene binlerce teþekkürler..

Bir tiyatro sahnesi olsa idi Enez'in, sanýrým asla sanatçý ihtiyacý hissetmeden hem de kapalý giþe oynayacak bir sürü sahnesi olurdu ve  yazar da istemezdi ayrýca,  çünkü ; bütün yaþanmýþlýklar kendi içinde birer eser oldurdu zaten.. Tabut içinde Ali Galip'ýn Enez meydanýndan, omuzlar ustunde geçiriiþi ve sonrasýnda yaþanlanlarý duymayan yoktur sanýrým, alýn size tamamen doðaçlama bir tiyatro..

Ýddia ediyorum; Enez çok özel bir kasaba, hem coðrafi yapýsý hem biribirinden harika insanlarý ile olaðanüstü özellikleri var. Ama nedendir bilinmez, kader mi kadersizlik mi hiç bilinmez bir türlü kabuðunu kýramamýþ, belini bir türlü düzeltememiþ,  senelerdir ekonomik sýkýntýlarý ile boðuþmakta.. Balýðý bol, güneþi denizi doðal zenginlikleri sýnýrsýz... Bu ne yaman çeliþkidir di hala dýþa açýlamamakta ve bu güzellikleri ekonomisine ve geliþmesine bir fayda saðlayamamaktadýr.. Ki bana göre asla bunu hak etmiyor..

Þimdilerde bir "cittaslow" var Enez'in gündeminde deðil mi? Seferihisar örnek alýnarak, olur mu olmaz mý tartýþmalarýna þahit oluyoruz.. Kartopu derneði bu projeye öncülük etmekte. .Bence OLUR, bal gibi olur hem de -hatta- olmazsa þaþarým..  Eðer olmaz ise , " hiç emek edilmemiþ hiç istenmemiþ demek ki" derim.. Enez kaderini deðiþtirmeli, bir þekilde bunu baþarmalý?.Bu o kadar da zor deðil, "inanmak baþarmanýn yarýsýdýr".. O halde istenirse Enez, bu ülkede sesini duyurabilir, hatta çýtayý yüksek tutmak lazým; Dünya'da duyurabilir,  bunun için o kadar çok neden var ki!!! Yeter ki istensin, hedeflensin ve çalýþýlsýn..Belediye desteði ve halkýn desteði ile Enez hakettiði yere gelecektir. Benim bu konudaki inancým tamdýr..

Hadi Enez, yaþamýn kýyýsýndan çýkýp, yaþamýn tam içinde olmaya, Dünya'ya açýlmaya ve hakkettiðin deðerlere  kavuþmanýn vaktidir..

16/06/2012

Alanya